Monday, July 26, 2010

BODRUM BASAMAKLARI

'Ey sularda uyuyan çekingen gülümseyen dalgacıklar neden biricik hayatımı yalnızca düşlerden bir hayat yaptım ben! '
Fernando Pessoa okuyorum sayfaları karıştırıyorum.Uyuyamıyorum.Şöyle demişim sayfaların birinde:
'...Buranın en sevdiğim yanı.Sessiz, sakinliği ve kendimle başbaşa kaldığım nokta.Her sorguyu sorularla yapabildiğim özgürleşme ve gerçeklerden de zaman zaman kaçabildiğim hayaller dünyası.Burası Bodrum.
Çocukluğum, yetişkinliğe geçiş evrelerim, yalnızlığım, gelecek kararlarım, mutsuzluğum, mutluluğum ve ailem.Onların sıcaklığı.'(Bodrum 2010)
Bir kağıt tabak lokma tatlısı ve karaincir iskelesinden tertemiz derinliğe yolculuğum.Yunan adalarına konuk sandalyem balkonda hiç yer beğenemez, kaçar gölgelere.Günbatımı pembeliği seyredişlerim çarşafın arasından ve öğle miskinliklerim.Birkaç renkli kalemimle resim defterimin yanında çantamı daha ağır yapan yüklü kasetlerimle 13 saatlik seyahatim.
Bodrum'un görünen ve düşünülen eğlence mekanı tabirinden çok farklı bir konumu vardır aslında.Çok uzaktır o yakıştırmalara.Gizli saklı köşelerde seversiniz o koyları, ahşap terasları.
O zamanlar kaset dinlerdim ben.Dinlediğim bir şarkıcının kasetinde belirtilen teşekkür sayfasındaki adresine çok beğendiğimi söylediğim bir mektup yazmıştım.Yaş sekiz, ilkokul 2 yıllarım ve teşekkür notu gelmişti beyaz evimize.Balkonda okumuştum kuzenim ve anneme seslice.Hafızalara kazınmış.Ben çocukken çok mutluydum.Hatırlamak lazım hep.Zaman zaman düşünmek gerek.O nedenle arada bakıyorum da kendime, yazdığım defterlerim hep ellerime kelepçe kenet.

Zeynep Aytekin

5 comments:

çatlak mızıka said...

mutlu bir çocukluk yaşamış olmak ağır bir yük gibi.. şu an'dan ve yakıştırmalardan nefret etmek için tonla sebebim var benim de. =)

ZEYNEP AYTEKİN said...

Evet geçmişe özlem diye buna denir değil mi..Çok eğlenceliydi gel geri dönelim belki ışınlanma olayı çıkarsa bu kadar teknolojiye belki gidebiliriz:)

MertTo said...

Belki de zor, bir o kadar da guzel ve anlamli olan yetiskin'lestikce, onca yakistirmalarin da arasinda ve "su anda" mutlu olabilmeyi ogrenmek...

Eline saglik Zeynep.
M.

Anonymous said...

yazdıklarınızı begenenlerın bılgı ve kultur bılhassa da edebıyat bırıkımlerınden (keza sızın edebıyat bılgınızden de) fecı sekılde suphe ve endıse duyuyorum.

ZEYNEP AYTEKİN said...

Teşekkür ederim Mert Abi.
Siz Anonymous,keşke bu şekilde saklanarak değil de açıkça kimliğinizi belli ederek yorum yazmış olsaydınız daha iyi olurdu.Yazılanlar sizin kriterlerinize ve beğenilerinize uygun düşmeyebilir, yazıları beğenmeyedebilirsiniz;ama en azından kalemi elden bırakmadığım için ve yazma amacımın insanların hayattaki çabalarını yok etmeye yönelik sözcükler seçmek olmadığı için kendi adıma huzurlu sizin adınıza endişeliyim.Hoşçakalın.