Tuesday, February 21, 2012

Yeni blogla devam

Uzun zamandır yazmayınca aynı sayfalara dönmek biraz zor oluyormuş.Belki biraz da yenilik istediğimdendir.

Yeniden ulaşmak isterseniz linkim:

http://www.flickr.com/photos/zeynepaytkn/
http://lucidtimes.tumblr.com/

Sunday, May 8, 2011

Sanatın kolları çokça yere uzanıyor,hatta o kadar uzanıyor ki kendi kendinizi sarabiliyorsunuz.

Tuesday, January 25, 2011

TİYATRODAKİ KARANLIK


Karanlıkta bir ses gelir birine. İmgele.
Karanlıkta sırtüstü yatan kişiye.

''İlk kez büyük bir olasılıkla ana rahmine düşmüş olduğun odada gördün ışığı. Büyük cumbalı pencere batıya dağlara bakardı. Daha çok batıya. Çünkü cumbalı olduğundan biraz kuzeye biraz da güneye bakıyordu. Zorunlu olarak. Biraz güneye, yine dağlara ve biraz da kuzeye, eteklere ve düzlüğe. Ebe Dr.Hadden midir, Hoddon mudur, işte onun ta kendisiydi. Salkım saçak kır bıyıklar ve ikircikli bir ifade. Hafta sonu tatili olduğundan baban kahvaltıdan hemen sonra yanına bir matarayla en sevdiği yumurtalı sandiviçlerden bir paket alıp dağlarda gezinmek üzere evden ayrılmıştı. Olağandışı bir şey yoktu bunda. Ancak o belirli sabah onu harekete geçiren tek etken yürüyüş değil ve doğa sevgisi değildi. Bunun yanı sıra doğum sancılarından ve doğum olayının genel tatsızlığından uzak durma dürtüsü ayak altından çekilmeye yöneltmişti onu. Öğle vakti aşılan ilk doruğun üstündeki iri bir kayanın kuytusundan denizi izleyerek keyifle yediği sandviçler bundandır. Katırtırnaklarıyla süpürge otları arasında yol alırken, bunun öncesinde ve sonrasında aklından geçenleri tahmin edebilirsin. Gün batımında geri döndüğünde arka kapıda hizmetçiden doğum sancılarının olanca şiddetiyle sürdüğünü öğrendi dehşet içinde. Tam on saat önce, o daha evden çıkmadan başlamış olmalarına karşın. Hemen kendini yirmi metre kadar ötede bulunan ve DeDion Bouton’unu barındıran arabalığa attı. Kapıları ardından kapattı ve sürücü koltuğuna çıktı. Orada karanlıkta ne düşüneceğini bilemeden otururken düşündüklerini tahmin edebilirsin. Sızlayan ayaklarına ve bitkinliğine karşın az kalsın körpe ay ışığında kendini yeniden kırlara vuracaktı ki hizmetçi koşarak geldi ve sonunda herşeyin bittiğini haber verdi. Bitti!''



bugüne kadar,
hep denedin,
hep yenildin.
olsun,
bir daha dene,
bir daha yenil; ama
daha güzel yenil.

/BECKETT'E SAYGILAR./

Friday, January 14, 2011

Herkes unutmak için yaşıyor, kimse hatırlamak için yaşamıyor.Ne acı.

Wednesday, January 5, 2011

BLACK SWAN

  • Azim, hırsa dönüşmemeli.Hırsa dönüştüğü an da başarıcaklarınızın da önüne bir duvar örmüş oluyorsunuz.
  • ''Black Swan''i izlemeden önce ne ile karşılaşabileceğimi tahmin ediyordum aslında.Filmi izlerken en çok beni çeken noktası bir sahne insanını konu alması diyebilirim.Filmin özetini ve uzun tartışmalarını, bazı gözden kaçırılan detayların aklımda oluşturduğu soru işaretlerini bir kenara bırakırsam eğer, bir sahnenin repliğine dikkat kesildim.Bir sanatçı için yaratma sürecinin ne kadar sancılı olduğunu gösterdi bir kez daha bana.
  • Thomas: ''Dört yıldır her bir hareketi kusursuz yapana kadar vazgeçmediğine şahit oldum;ama bir kez olsun kendini kaybettiğini görmedim.''
    Nina: ''Sadece kusursuz olmak istemiştim.''

    Thomas: ''Ne olmak?''

    Nina: ''Kusursuz olmak.''
    Thomas:''Kusursuz olmak sadece kontrollü olmak demek değildir.Aynı zamanda kendi haline bırakabilmektir.Kendini şaşırt ki,izleyenleride şaşırtabilesin.''

Monday, January 3, 2011

365 gün 6 saat bir hayal



''Yaşamak istediklerinizle, yaşadıklarınız arasındaki mesafedir  hayalleriniz.''

İnternette okuduğum bir tanımdı 'hayal' için.Hayallerinizi gerçekleştirmek için sarfettiğiniz çaba ve süreç en verimli ve eğlenceli döneminiz olarak kazınacak yaşamınıza.Kendinizi tanımaya başlamış olacaksınız daha fazla;çünkü size hayatta sayabileceğiniz bütün yaşamsal ihtiyaçları unutturmuş olacak.Çok güçlü bir maneviyatı karşılayacak ve geçen zamanın her bir parçasını gözlerinizi kırpmadan hissediyor duruma geleceksiniz.İliklerinize kadar hayal.Bir uçtan diğer uca kadar hissetmek ya da sınırları aşmak;çünkü hayalinizde bunu yapabilmek çok olası.Her bir 365 gün 6 saat içindeki vazgeçilmeziniz,en gerçek değerliniz olarak kalacak hep.O yüzden hayalini bir an önce keşfet!

Z.A.



Friday, October 22, 2010


Bunca zamandır uyuyordum.Gizli saklı olan biten her şeye göz yumarak seyirci kalıyordum.Bunun yarattığı sancılar gittikçe adımlarımı durağanlaştırmaya başladığında bu tekrara son vermek gerektiğini anladım.Yapabildim mi?Kısmen başardım; ama başardığımı sandığımda bambaşka bir fiyaskoyla karşılaştım.